Arz-ı hâl etmek üzere kapının önündeyiz… Gözlerimiz zuhur edecek teveccüh tayfları ufkunda, dudaklarımızı Zât’ını tazimle süsleyip sinelerimizin âhlarını mırıldanarak, kulak kesilmiş takdirlerinizi bekliyoruz. Ayrı düştüğümüz o talihsiz günlerde aklımızı hevâ kapıp götürdü, kalblerimizi şeytan okları delip geçti, hem sarsık hem güçsüzüz. Evvela mârifet ve muhabbetle gönüllerimize hayat üfle ve bu mevhibelerini yeni iltifatlarla taçlandır. İnayetinle elimizden tut ve bizi şu birkaç asırlık sefaletten kurtar. Her yerde pusuya yatmış din düşmanları, dine-imana taarruz bahaneleri icat ediyor ve saldırı fırsatları kolluyor. Kapının kulları geçinen bir kısım densizler ise, insanların diyanet hislerini kullanarak dünya peşinde koşuyor. Dört bir yan, kin ve nefret hırıltıları, hırs ve makam homurtularıyla inim inim.. kitleler şaşkın, istikbal sis ve duman, yollar amansız, yol kesenler imansız, aldananlar ise hadd ü hesapsız; ya katından bize bir ışık ve burhan gönder, ya da artık bu yolu nezdine döndür…
İlk Yorumu Siz Yapın